Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hakkındaki tartışmalar sürerken, bilim dünyası vücudun daha az dikkat edilen bir ölçümüne odaklandı: Boyun çevresi. Son araştırmalar, bel çevresi gibi kritik bir ölçütle birlikte ele alınan boyun kalınlığının, kalp hastalıklarından uyku apnesine kadar birçok riskle doğrudan bağlantılı olabileceğini gösteriyor.
Yıllardır basit bir formülle kullanılan VKİ’nin, kas kütlesi yüksek bireylerde yanıltıcı sonuçlar vermesi, uzmanları vücut kompozisyonunu daha doğru yansıtan alternatifler aramaya itti. Karın bölgesindeki tehlikeli yağlanmayı gösteren bel çevresi ölçümüne ek olarak, son dönemde boyun çevresi ölçümü popülerlik kazanmaya başladı.
Boyun Çevresi Neden Sağlık İçin Önemli Bir Gösterge?
Boyun çevresinin kalınlığı, genellikle üst vücutta biriken yağ miktarıyla ilişkilendiriliyor. Kingston Üniversitesi’nden Ahmed Elbediwy ve Nadine Wehida gibi araştırmacılar, yayımladıkları makalelerde, boyundaki yağlanmanın metabolik ve kardiyovasküler riskleri işaret edebileceğine dikkat çekiyor.
VKİ’den Bağımsız Risk: Harvard Üniversitesi’ndeki çalışmalar, boyun ölçüsünün genetik temelleri olabileceğini ve VKİ’den bağımsız olarak dahi kalp hastalıkları için bir risk göstergesi olabileceğini öne sürüyor. 2022’de yayımlanan bir araştırma, boyun kalınlığı ile düzensiz kalp ritmi (atriyal fibrilasyon) arasında istatistiksel bir ilişki tespit etti.
Hangi Ölçüler Risk Sınırında Kabul Ediliyor?
Uzun soluklu Framingham Kalp Çalışması verilerine dayanan uzmanlar, belirli eşik değerlerin aşıldığında ciddi sağlık risklerinin sinyalini verebileceğini belirtiyor:
Cinsiyet Risk Sinyali Veren Boyun Çevresi İlişkili Olası Sorunlar
Erkekler 43 cm ve üzeri Yüksek tansiyon, koroner arter hastalığı, Tip 2 diyabet, Uyku Apnesi
Kadınlar 35,5 cm ve üzeri Atriyal fibrilasyon, metabolik sendromlar
Uyku Apnesi ve Polikistik Over Sendromu Bağlantısı
Boyun çevresi, sadece kardiyovasküler sistemle değil, başka sağlık sorunlarıyla da ilişkilendiriliyor. Boyun kalınlığının solunum yollarını daraltması nedeniyle:
Uyku Apnesi: Boyundaki yağ dokusunun artması, uyku apnesi riskini ciddi şekilde artırıyor ve bu durum en belirgin göstergelerden biri olarak kabul ediliyor.
Hormonal İlişki: 2025 yılında yayımlanan bir diğer araştırma ise, boyun çevresi ile Polikistik Over Sendromu (PKOS) arasında olası bir ilişki olabileceğini inceledi. Bu bulgu, daha detaylı ve geniş katılımlı çalışmalarla desteklenmeyi bekliyor.
Uzmanlar, boyun çevresi ölçümünün tek başına bir teşhis aracı olamayacağını; ancak bel çevresi ve diğer klinik verilerle birlikte kullanıldığında, bireyin genel sağlık risk profilini belirlemede güçlü ve kolay bir araç olduğunu vurguluyor. Boyun çevresini sağlıklı aralıkta tutmak için ise düzenli egzersiz ve dengeli beslenme, en temel stratejiler olarak gösteriliyor.